Son zamanlarda elektrikli otomobil pazarında adını sıkça duyduğumuz bir marka var: BYD. Çin menşeli bu marka, Türkiye’ye ilk geldiğinde “uygun fiyat, yüksek menzil” vaadiyle dikkat çekmişti. Ancak gelinen noktada BYD’nin Türkiye fiyat politikası, artık ciddi ciddi sorgulanmayı hak ediyor. Çünkü her geçen ay, neredeyse kurdan bağımsız şekilde yapılan art arda üç zam, “acaba keriz silkelemek mi bu işin adı?” dedirtiyor.
Fiyatlar Uçtu, Gerekçe Yok
Giriş seviyesi olarak gösterilen BYD Atto 3, geçtiğimiz yıl 1 milyon TL seviyesindeyken bugün 1.710.000 TL. Orta segmentte konumlanan BYD Seal AWD Excellence, yıl başında 2.4 milyon TL iken artık 3.090.000 TL. Amiral gemisi olarak sunulan BYD Han, birkaç ayda 3.750.000 TL’ye dayandı.
Kur artışı mı oldu? Hayır. Vergi mi geldi? Hayır. ÖTV oranı mı değişti? Hayır. O zaman bu zamların mantıklı bir açıklaması var mı? O da yok.
“Elektrikli Ucuz Olur” Masalı
BYD’nin Türkiye’ye gelişi büyük beklentiler oluşturdu. “Elektrikli araç pahalıdır” algısını yıkacakları söylendi. Ancak bugün geldiğimiz noktada, BYD modelleri Avrupa fiyatlarını geçti. Üstelik karşısında Tesla gibi güçlü bir rakip dururken…
Siz BYD Han alırken 3.7 milyon lira ödüyorsunuz, aynı paraya BMW iX3’e dokunuyorsunuz. BYD Seal, Model Y’ye kafa tutuyor ama şarj ağı, ikinci el güveni ve marka algısı açısından sınıfta kalıyor. Peki bu fiyata hala tercih edilir mi?
Yatırım Aracı mı, Vurgun Aracı mı?
BYD’nin Türkiye distribütörü, markayı âdeta kısa vadeli bir vurgun aracına çevirmiş durumda. Araçlar vitrine çıktığı gün tükeniyor, birkaç hafta sonra liste fiyatı güncelleniyor. Tüketici bu gidişattan bıkmış durumda. Bugün bayi kapısından içeri giren müşteri artık “nasıl bir elektrikli alırım?” diye değil, “acaba ne kadar daha zam gelir?” diye düşünüyor.
Türkiye’de Mi Satıyorsunuz, Mars’ta mı?
Türkiye gibi ekonomik krizle boğuşan bir ülkede, elektrikli araçlara bu kadar zam yapmak, hem ticari açıdan hem ahlaki açıdan kabul edilebilir değil. Tüm dünyada elektrikliye geçiş desteklenirken, burada “kim daha hızlı zam yapar” yarışına dönmüş durumda.
BYD distribütörü de bu yarışın zirvesinde. Hiçbir şeffaflık olmadan, teknik olarak hiçbir güncelleme yapılmadan, sadece etiket değiştirerek satmaya çalışıyorlar. Bu da akıllara tek bir soru getiriyor: “Siz bu işi kime yapıyorsunuz?”
Sonuç: Güven Olmazsa Hiçbir Şey Olmaz
BYD’nin şu anki fiyat politikası, uzun vadede sadece kendi ayağına sıkmakla kalmaz, marka imajını da çöpe atar. İlk izlenimi olumlu olan marka, şimdi ciddi bir güven krizinin içinde. Tüketici her an değişen liste fiyatlarından, sessiz sedasız yapılan zam oyunlarından ve “kaç kişi alırsa kâr” mantığından bıkmış durumda.
SON SÖZ:
Tüketici artık aptal değil. Elektrikli araç alacak olan, fiyatı, menzili, ikinci eli ve servis ağını birlikte değerlendiriyor. BYD’nin Türkiye distribütörü ise hâlâ “bu ay zam yapmazsak enayi kalırız” zihniyetiyle hareket ediyor. Ama unutmamaları gereken bir şey var: Bu ülkede güveni bir kez kaybettiniz mi, bir daha o kapıdan müşteri girmez